16 Ağustos 2010 Pazartesi

Kur'an'da Musa ve Sihirbazlar Hikayesi

Kuran'da Musa'nın firavun ve sihirbazlarıyla olan mücadelesi birçok yerde geçer ancak 3 yerde hikaye ayrıntılı biçimde anlatılır.Bu hikayelerin birbiriyle uyumsuz yönleri dikkat çekicidir.Önce üç surede geçen bu hikayeyiyi bu surelerdeki şekilleriyle Diyanet İşleri Başkanlığı sitesindeki Kuranı Kerim mealinden okuyalım.Parantez içindeki söcük ,sözcük öbeği ve cümleler,Arapç özgün Kuran metninde yoktur.DİB'in alimleri diğer tefsir ve meallerinde olduğu gibi burada da daha güzel ya da daha anlaşılır olsun diye eklemiş.

1.ARAF SURESİ: :

105.
Bana, Allah’a karşı sadece gerçeği söylemem yaraşır. Ben size Rabbinizden açık bir delil (mucize) getirdim. Artık İsrailoğullarını benimle gönder.

106.
Firavun, “Eğer açık bir delil getirdiysen haydi göster onu bakalım, şayet doğru söyleyenlerden isen” dedi.

107.
Bunun üzerine Mûsâ asasını yere attı. Bir de ne görsünler, apaçık bir ejderha.

108.
Elini (koynundan) çıkardı. Bir de ne görsünler o, bakanlar için, bembeyaz olmuş.

109.
Firavun’un kavminden ileri gelenler dediler ki: “Şüphesiz bu adam usta bir sihirbazdır.”

110.
“Sizi yerinizden çıkarmak istiyor.” Firavun ileri gelenlere, “Öyle ise siz ne düşünüyorsunuz?” dedi.

111.
Onlar şöyle dediler: “Mûsâ’yı ve kardeşini (bir süre) beklet (haklarında bir işlem yapma) ve şehirlere toplayıcılar yolla.”

112.
“Bütün usta sihirbazları (toplayıp) sana getirsinler.”

113.
Sihirbazlar Firavun’a geldiler. “Galip gelenler biz olursak mutlaka bize bir mükafat vardır, değil mi?” dediler.

114.
Firavun, “Evet. Üstelik siz (ücretle de kalmayacaksınız) mutlaka benim en yakınlarımdan olacaksınız” dedi.

115.
(Sihirbazlar), “Ey Mûsâ!” Ya önce sen at, ya da önce atanlar biz olalım” dediler.

116.
(Mûsâ), “Siz atın” dedi. Bunun üzerine onlar (ellerindekini) atınca insanların gözlerini büyülediler ve onlara korku saldılar. Büyük bir sihir yaptılar.

117.
Biz de Mûsâ’ya, “Elindeki değneğini at” diye vahyettik. Bir de ne görsünler o, onların uydurduklarını yakalayıp yutuyor.

118.
Böylece hak yerini buldu ve onların yapmış oldukları şeylerin hepsi boşa çıktı.

119.
Artık orada yenilmişler ve küçük düşmüşlerdi.

120.
Sihirbazlar ise secdeye kapandılar.

2.Sure:YUNUS

79.
Firavun, “Bütün usta sihirbazları bana getirin” dedi.

80.
Sihirbazlar gelince Mûsâ onlara, “Atacağınızı atın (hünerinizi ortaya koyun)” dedi.

81.
Sihirbazlar atacaklarını atınca Mûsâ dedi ki: “Sizin bu yaptığınız sihirdir. Allah onu elbette boşa çıkaracaktır. Çünkü Allah bozguncuların işini düzeltmez.

82.
Suçluların hoşuna gitmese de, Allah hakkı sözleriyle gerçekleştirecektir.”

83.
Firavun ve ileri gelenlerinin kötülük yapmaları korkusu ile kavminin küçük bir bölümünden başkası Mûsâ’ya iman etmedi. Çünkü Firavun o yerde zorba bir kişi idi. O gerçekten aşırı gidenlerdendi.

84.
Mûsâ, “Ey kavmim! Eğer siz gerçekten Allah’a iman etmişseniz, eğer O’na teslim olmuş kimseler iseniz, artık sadece O’na tevekkül edin” dedi.

85.
Onlar da şöyle dediler: “Biz yalnız Allah’a tevekkül ettik. Ey Rabbimiz, bizi zalimler topluluğunun baskı ve şiddetine maruz bırakma!”

86.
Bizi rahmetinle o kâfirler topluluğundan kurtar.

87.
Mûsâ’ya ve kardeşine, “Kavminiz için Mısır’da (sığınak olarak) evler hazırlayın ve evlerinizi namaz kılınacak yerler yapın. Namazı dosdoğru kılın. Mü’minleri müjdele” diye vahyettik.

88.
Mûsâ şöyle dedi: “Ey Rabbimiz! Gerçekten sen Firavun’a ve onun ileri gelenlerine dünya hayatında nice zinet ve mallar verdin. Ey Rabbimiz, yolundan saptırsınlar diye mi? Ey Rabbimiz, sen onların mallarını silip süpür ve kalplerine darlık ver, çünkü onlar elem dolu azabı görünceye kadar iman etmezler.

3.TAHA Suresi:


56.
Andolsun, biz ona (Firavun’a) bütün mucizelerimizi gösterdik de o bunları yalanladı ve reddetti.

57.
Şöyle dedi: “Ey Mûsâ! Sihrin ile bizi yurdumuzdan çıkarmak için mi geldin?”

58.
“Biz de mutlaka sana karşı onun gibi bir sihir yapacağız. Bunun için seninle bizim aramızda; uygun bir yerde, senin de, bizim de caymayacağımız bir buluşma vakti belirle.”

59.
Mûsâ, “Buluşma vaktimiz, bayram günü, insanların toplandığı kuşluk vaktidir” dedi.

60.
Bunun üzerine Firavun ayrılıp, hilesini kuracak sihirbazlarını topladı, sonra geldi.

61.
Mûsâ onlara şöyle dedi: “Yazıklar olsun size! Allaha karşı yalan uydurmayın, yoksa sizi azap ile yok eder. Allah’a karşı yalan uyduran mutlaka hüsrana uğramıştır.”

62.
Sihirbazlar, işlerini kendi aralarında tartıştılar ve gizli gizli konuştular.

63.
Şöyle dediler: “Şüphesiz bu ikisi, sihirleri ile sizi yurdunuzdan çıkarmak ve en üstün olan dininizi ortadan kaldırmak isteyen birer sihirbazdırlar.”

64.
“Öyleyse, hilelerinizi toplayın (birbirinize destek olun) sonra sıra halinde gelin. Bu gün üstün gelen muhakkak başarıyla ödüllendirilir.
65.
Sihirbazlar: “Ey Mûsâ! Ya önce atmayı tercih edersin, ya da ilk atan biz oluruz” dediler.

66.
Mûsâ: “Yok, (önce) siz atın” dedi. Bir de ne görsün, onların ipleri ve değnekleri yaptıkları sihirden dolayı kendisine hızla sürünür gibi görünüyor.

67.
Bunun üzerine Mûsâ içinde bir korku hissetti.

68.
Şöyle dedik: “Korkma (ey Mûsâ!). Çünkü, sensin en üstün olan.”

69.
“Sağ elindekini (değneğini) at ki, onların yaptıklarını yutsun. Şüphesiz yaptıkları bir sihirbaz hilesidir. Sihirbaz ise nereye varsa kurtuluşa eremez.”

70.
(Mûsâ’nın değneği, sihirbazların ipleriyle değneklerini yutunca) sihirbazlar hemen secdeye kapandılar ve, “Hârûn ve Mûsâ’nın Rabbine inandık” dediler.

71.
Firavun, “Demek, ben size izin vermeden önce ona (Mûsâ’ya) inandınız ha! Şüphe yok, o size sihiri öğreten büyüğünüzdür. Şimdi andolsun sizin ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama keseceğim ve mutlaka sizi hurma dallarına asacağım. Hangimizin azabı daha şiddetli ve daha kalıcıymış, mutlaka göreceksiniz.”

72.
Sihirbazlar şöyle dediler: “Bize gelen apaçık delillere ve bizi yaratana seni asla tercih etmeyeceğiz. Artık sen vereceğin hükmü ver. Sen ancak bu dünya hayatında hüküm verirsin.”

73.
“Şüphesiz ki biz; günahlarımızı ve bize zorla yaptırdığın sihri affetmesi için, Rabbimize inandık. Allah’ın vereceği mükafat daha hayırlı ve daha kalıcıdır


Sanırım farklılıkları siz de gördünüz.
Önce şu soru yanıtlanmalı:Niye aynı hikaye bu kadar çok yerde (bu üç surenin dışında daha kısa ve değinme biçiminde başka yerlerde de geçiyor)niye geçer?
Bu soruya şöyle cevaplar verilebilir:

1.Bu Allahın bir hikmetidir.Sorgulanması doğru değildir.
2.Çoğu müfessirin söylediği gibi bu ve benzeri tekrarlar Kuran'ın bir üslup özelliğidir.Muhammed Ahmed Halefullah buna biraz daha farklı bir yaklaşımla hikayelerin tekrarınını amaçlara göre farklılıklar taşıdığını, bunun Kuranı'n edebi üstünlüğü olduğunu söyler.

3.Peygamberin ölümünden sonraki derleme sürecinde ortay çıkan hatalardandır.

Sonra da şu soru:Öyküdeki bu farklılılklar niye?
Araf suresind sihirbazlar şöyle der:
115.(Sihirbazlar), “Ey Mûsâ!” Ya önce sen at, ya da önce atanlar biz olalım” dediler.

116.
(Mûsâ), “Siz atın” dedi. Bunun üzerine onlar (ellerindekini) atınca insanların gözlerini büyülediler ve onlara korku saldılar.

Taha Suresinde ise şöyle:
Sihirbazlar: “Ey Mûsâ! Ya önce atmayı tercih edersin, ya da ilk atan biz oluruz” dediler.

66.
Mûsâ: “Yok, (önce) siz atın” dedi. Bir de ne görsün, onların ipleri ve değnekleri yaptıkları sihirden dolayı kendisine hızla sürünür gibi görünüyor.

67.
Bunun üzerine Mûsâ içinde bir korku hissetti.

Bu iki anlatımda cümleler birbirine yakın.Yalnız Taha suresinde Musanın korktuğundan bahsedilir;oysa Arafta böyle bir şey yoktur.Yunus suresinde ise öykü bayağı farklı:Firavun, “Bütün usta sihirbazları bana getirin” dedi.

80.
Sihirbazlar gelince Mûsâ onlara, “Atacağınızı atın (hünerinizi ortaya koyun)” dedi.

81.
Sihirbazlar atacaklarını atınca Mûsâ dedi ki: “Sizin bu yaptığınız sihirdir. Allah onu elbette boşa çıkaracaktır. Çünkü Allah bozguncuların işini düzeltmez.

82.
Suçluların hoşuna gitmese de, Allah hakkı sözleriyle gerçekleştirecektir.”

Fark ettiniz değil mi?Musa meydan okuyor..Özgüveni olağan üstü.Oysa Yunus suresinde Musanın korktuğundan bahsedilmişti.Peki hangisi doğru? Musa mı meydan okuyor, sihirbazlar mı?Musa korkuyor mu yoksa korkmuyor mu?Ve bu farklılılklar niye?
Şunu da belirtelim ki başka öykülerde de bu tekrarlar ve farklılıklar var.Örneğin
İblis ve Adem hikayesinde..